İSTANBUL

20. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

                              TÜRK MİLLETİ ADINA                                         

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO      : 2016/123 Esas

KARAR NO : 2016/151

DAVA                                                  : Takibin Taliki Veya İptali

DAVA TARİHİ                                : 26/02/2016

KARAR TARİHİ                             : 04/03/2016

KARARIN YAZILMA TARİHİ        : 04/03/2016

İCRA DOSYA NO                           : İstanbul 6. İcra Müd. 2016/4358 esas

Mahkememizce evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dilekçesinde, İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4358 esas sayılı dosyasından müvekkilleri hakkında icra takibine başlandığını, müvekkili şirketin ünvanının “….” olduğunu, davalı tarafın müvekkili şirket adresine ilamlı takibe bağlı icra emri göndermesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin adresinde de takip borçlusu “….” ticaret ünvanında bir şirket bulunmadığını, müvekkili şirketin ticaret ünvanı ile takip borçlusu şirketin ticaret ünvanının birbirinden farklı olduğunu, takip dayanağı protokolde müvekkili şirketin taraf olmadığını, müvekkili şirketin adresi gösterilerek tanzim edilen ve “….” ünvanında bir tüzel kişilik bulunmadığından icra emrine dayalı takibin iptalinin gerektiğini, takip dayanağı belgede protokolde düzenlendiği yer ve tarihin bulunmadığını, protokol altında imzası bulunan avukatların adres ve bağlı bulundukları baro ile baro sicil numaraları ve adreslerinin yer almadığını, takip dayanağı belgenin taraf avukatlarına teslim edilmediğini, müvekkili şirket ortaklarının yabancı uyruklu olduklarını, protokolün tercüman huzurunda imza altına alınmadığını, taraflardan birinin imzasının yer almadığını, uyuşmazlık tespiti, uyuşmazlığın ne şekilde çözüldüğünün, tarafların taleplerinin yer almadığını, müzakere sürecinin bulunmadığını, uzlaşma sonucunun bulunmadığını, uzlaşma sonucunun yer almadığını takip dayanağı belgenin ilam niteliğine haiz olmadığı gibi hukukende geçerli bir belge niteliğinden yoksun olduğunu belirterek takibin iptaline, davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili 02/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde, takip borçlusunun sehven yanlış gösterilmesinin maddi bir hatadan ibaret olduğunu, bu yanlışlığın düzeltilmesini talep ettiklerini, söz konusu protokolün asillerin ve vekillerinin imzasını taşıdığını, usule ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini, protokolün Av. Kanunu madde 35/A hükmüne göre ilam niteliğinde belge kabul edilmesi için gerekli kurucu unsurları barındırdığını, şirket yetkililerinin Azerbaycan vatandaşı olsalar dahi Türkçe bildiklerini, ilan hükmündeki bir belgenin tek taraflı irade beyanı ile feshedilmesinin ve geçersiz kılınmasının mümkün olmadığını belirterek davacıların davalarının reddine, aleyhlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2016/4358 esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.

Dosya içindeki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, takibe konu protokol Avukatlık Kanunu 35/A maddesi gereği düzenlenmiş zorunlu unsurları taşıyan İİK 38. Maddesi anlamında ilam niteliğinde belge olup, ilamlı icraya konmasında yasaya aykırı bir durum yoktur. Takibe konu protokolde taraflardan birisinin “…” ünvanı ile yazılı olduğu, davacının ise doğru ünvanının “…. ” olduğu anlaşılmakta olup, bu ünvan farklılığı maddi bir hata olduğu protokoldeki şirket ile davacı borçlu şirketin aynı şirket olduğu, “Ltd. Şti.” yerine “A.Ş.” şeklindeki bu farklılığın maddi hatadan kaynaklandığı, maddi hatanında HMK 124- madde gereği iradi taraf değişikliği talebi ile her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla davacıların davasının reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle

1-Davacıların davasının reddine,

2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4-Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından arta kalacak miktarın davacı tarafa iadesine,

Dair, yasal yollar açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 04/03/2016